
Zina Sebebiyle Boşanma Davası
Zina Sebebiyle Boşanma Davası
Evlilik akdini sona erdiren sebeplerden biri de boşanma davasıdır. Boşanma davası TMK’ da yer alan sebeplerden birine veya birkaçına dayanarak kanunun çizdiği sınırlar çerçevesinde hâkim kararıyla gerçekleşir. Boşanma davaları çekişmeli veya anlaşmalı bir şekilde tarafların iradesi doğrultusunda gerçekleştirilebilir.
Çekişmeli boşanma davaları genel sebepler ve özel sebepler olarak ikiye ayrılmıştır. Genel sebepler; evlilik birliğinin temelinden sarsılması olarak belirlenmişse de evlilik birliğini temelinden sarsan olaylar tahdidi olarak sayılmamıştır. Özel sebepler; TMK’ da boşanma başlığı altında, zina nedeniyle, hayata kast pek kötü veya onur kırıcı muamele nedeniyle, haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle, terk nedeniyle ve akıl sağlığı nedeniyle boşanma olarak sınırlı sayılmıştır.
Zina Kavramı
Zinanın tanımını medeni kanun açık bir şekilde yapmamıştır. Türk dil kurumunun yaptığı tanıma bakacak olursak zina, “evlilik birliği içerisinde olmayan kişiler arasındaki cinsel ilişkiyi” ifade etmektedir. Doktrinde BELGESAY’a (1948;75) göre zina evlilik birliği devam ederken eşlerden birinin eşi dışında karşı cinsten biri ile cinsel ilişkiye girmesidir. Her ne kadar doktrindeki görüşler medeni kanunda yer alan boşluğu doldurmaya çalışsa da güncel hayatın ortaya çıkardığı sorulara cevap vermemektedir. Doktrin “karşı cinsten biri ile cinsel ilişki kurma” tabirini kullanmıştır. Ancak, aynı cinsten iki kişinin cinsel birlikteliğinin evlilik birliği içerisinde olan taraflar bakımından zinanın şartlarını sağlayıp sağlamadığı hususu tartışmalıdır.
Zina, kusura dayalı mutlak bir boşanma sebebidir. Zinaya dayanarak boşanma davası açılabilmesi için eşlerin bir defa bile evlilik dışı cinsel birliktelikte bulunması yeterlidir. Mutlak bir boşanma sebebi olan zinanın belirlendiği durumlarda hâkim boşanma karar vermek zorundadır. Burada hâkim ayrıca evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığını araştırmaz. Zina her türlü delille ispat edilebilir. Zina sebebiyle boşanma davası açma hakkı hak düşürücü süreye tabidir. TMK m. 161/2’ ye göre, dava hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Ancak zina fiili devam etmişse bu süreler son zinadan itibaren başlar. Zinayı affeden tarafın dava hakkı yoktur (TMK 161/3).